Sağlıklı bir mayıs sofrası
Zeytinyağlı kabak deyip geçmeyin, diyor şefiniz. Bir baş, iki baş sarmısak veya fazlası esirgenmeyecek. Soğanı kar beyazı, yarım ay yarım ay, piyaz kesiminde olacak. Limon sıkılacak, şeker atılacak, tuz koyulacak..., zeytinyağı her zeytinyağı değil sızma veya daha ötesi olacak.
Ben bunları yazarken Taksim Meydanı iyi durumda. Meydana girenler memnun mes'ut, ağızları kulaklarında. Dışarıda kalanlar etrafı kolluyor, ortamı zorluyor ama giremiyorlar.
Erzurum'un ispir fasulyesi mutlaka bulunacak. Bulunmadığında pilakiniz mümkünü yok bu lezzette olmayacak. Kereviz yaprakları olmadığında da tutmayacak lezzeti. Lakin ve ne yalan söylemeli, ilk defa Tat domates püresi ve pembe greyfurt suyunda pişirdim pilakimi. Pembesi daha tatlı, sarısı acımsı bunların, tercih pembe yani yoksa bu yemek bu yemek olmayacak. Domates püresine gelince, günahı Annem Selma'nın boynuna! Bende kalırken hani, almış kullanmış bunlardan belli. Memnun kalmadım diyemem, kaldım. Üstelik avuç dolusu para saydığımız domatesler ne kadar sağlıklı ki?
Gerisi malum, sızmanın adını her yerde koyuyorum; sarmısaksız pişmez, şekerin tatlısını da ister, az çok kırmızı biberin acısını da. Piştikten sonra bol maydanoz doğranıp kapağı kapatılacak, demlendirilecek.
Fena halde pilaki.
Tarlabaşı fena karıştı. Karışan başka yerler de var. Vurup kırıyorlar. Atıp yiyorlar... Gaz bombaları yine revaçta. Tazyikli ve boyalı sular hakeza.
Yeşil soğanı yeşil sarmısağı bol, yeşillikleri bol; salatası nanesi maydanozu rokası dereotu. Bir avocado, biberli keçi peyniri, kara zeytinler... Salata başka ne ister?
"Tu ha assaisonnée la salade?" diye sorardı İzmirli tatlısu eltim, kulakları çınlasın.
Qui... Limon koydum, sızma koydum, pekmez üç beş damla, tuz, karabiber, taze kekik..., al sana assaisonnement.
Son satırım itibarile kalabalıklar dağılıyor ama halen çatışmaya çalışanlar var..
Normale dönmüş durumlarımızda, elde kalan savaş alanlarını saymazsak eğer, ölü yok şükürler olsun.
Şükürler olsun.
Ben bunları yazarken Taksim Meydanı iyi durumda. Meydana girenler memnun mes'ut, ağızları kulaklarında. Dışarıda kalanlar etrafı kolluyor, ortamı zorluyor ama giremiyorlar.
Erzurum'un ispir fasulyesi mutlaka bulunacak. Bulunmadığında pilakiniz mümkünü yok bu lezzette olmayacak. Kereviz yaprakları olmadığında da tutmayacak lezzeti. Lakin ve ne yalan söylemeli, ilk defa Tat domates püresi ve pembe greyfurt suyunda pişirdim pilakimi. Pembesi daha tatlı, sarısı acımsı bunların, tercih pembe yani yoksa bu yemek bu yemek olmayacak. Domates püresine gelince, günahı Annem Selma'nın boynuna! Bende kalırken hani, almış kullanmış bunlardan belli. Memnun kalmadım diyemem, kaldım. Üstelik avuç dolusu para saydığımız domatesler ne kadar sağlıklı ki?
Gerisi malum, sızmanın adını her yerde koyuyorum; sarmısaksız pişmez, şekerin tatlısını da ister, az çok kırmızı biberin acısını da. Piştikten sonra bol maydanoz doğranıp kapağı kapatılacak, demlendirilecek.
Fena halde pilaki.
Tarlabaşı fena karıştı. Karışan başka yerler de var. Vurup kırıyorlar. Atıp yiyorlar... Gaz bombaları yine revaçta. Tazyikli ve boyalı sular hakeza.
Yeşil soğanı yeşil sarmısağı bol, yeşillikleri bol; salatası nanesi maydanozu rokası dereotu. Bir avocado, biberli keçi peyniri, kara zeytinler... Salata başka ne ister?
"Tu ha assaisonnée la salade?" diye sorardı İzmirli tatlısu eltim, kulakları çınlasın.
Qui... Limon koydum, sızma koydum, pekmez üç beş damla, tuz, karabiber, taze kekik..., al sana assaisonnement.
Son satırım itibarile kalabalıklar dağılıyor ama halen çatışmaya çalışanlar var..
Normale dönmüş durumlarımızda, elde kalan savaş alanlarını saymazsak eğer, ölü yok şükürler olsun.
Şükürler olsun.
10 Comments:
ellerıne saglık vee gündemi aktardıgın için teşekkürler
By LEMAN, at 1 Mayıs 2009 15:14
ispir fasulyesi bulup denemeye karar verdim
greyfurtla nasıl olacak merak ettim
ellerinize sağlık
By berrin, at 1 Mayıs 2009 22:52
O ne guzel kabak kiralice gibi kurulmus sayfanin bas kosesine.Erzurumlu fasulye de tam dadas havasi.Mert bakiyor servis tabagindan.Salatada hani masaallah denilecek turden,ekmeyin icini oy doldur bosluga salatayi, hani tas firin ekmeyi olursa daha makbuole gecer.OFf nasild a canim kaldi simdi o salatada.
By lezzet sefasi, at 2 Mayıs 2009 02:29
Gündem kalabalık Leman'cığım. Keyifli tarafını alınca bu kadar...
----------
Bir daha bir daha, hepinizi temin ederim ki, greyfurtla şahane oluyor *-) sevgili Berrin.
----------
Sen de az değilsin yani Lezzet Sefası. Söylediklerinden lezzet hastası olduğunu ve de Dadaşların mert bakıcılar (!) olduğunu çıkarıyorum ;~}
By Oya Kayacan, at 2 Mayıs 2009 11:23
ohh ellerine sağlık. Çandarlıda yediğim onca tosttan utandım şimdi.
By Boncukçu, at 2 Mayıs 2009 18:26
Sen buraya bakma, arka planları görsen benim yaptıklarımdan da utanırsın sevgili Boncukçu.
Ne güzel bir bahar karşılaması olmuş değil mi Çandarlı. Sahi o ne ağacı öyle? Nasıl da güzel çiçekler onlar?
By Oya Kayacan, at 3 Mayıs 2009 10:41
Bu ne ilginç bir o kadar da dolu anlatım böyle. Türkçe'yi böylesi kıvrak kullananları her zaman sevmişimdir. Sık sık geleceğim.
Sevgiler,
Esra
By Esra (Acemi Şef- Dikiş Keyfi), at 4 Mayıs 2009 17:33
Hoşgeldin Esra'cığım... Çin'den gelmen de pek güzel ;~} Biz burada Çin krizine girmiş şekilde yaşıyoruz malum, haydi hafiflet biraz şu sıkıntılarımızı...
By Oya Kayacan, at 5 Mayıs 2009 10:12
Selamlar, iade-i ziyarete geldim. İyi ki de gelmişim. Çok sevdim Kedili Mutfaklar'ı. Sık sık buradayım bundan böyle. Sevgiler, selamlar...
By Begonvilli Ev, at 5 Mayıs 2009 20:35
Ne iyi etti İsmet, sefalar getirdin.
By Oya Kayacan, at 6 Mayıs 2009 09:38
Yorum Gönder
<< Home