Kedili Mutfaklar

Perşembe, Ocak 28, 2010

Bizim buralarda neler oluyor?

Sinangil ekmeği

Hamur işinden anlamıyorum, yine de kalkışıp girişiyorum bazı bazı. Şimdi de unlarım dürtüyor, Sinangil unlarım mutfak beklemeye gelmediler, karılmaya yoğurulmaya geldiler elbet. Neyse girmişim mutfağa aklım sıra hamur tutuyorum. Ekmeklik çavdar unundan... Aç paketi içinden kuru mayası da çıkıyor, kat suyunu da, olsun mu sana çamur? Ben nerde yanlış yaptım?

Şemsi, "Ellerini suya soh çıhar da yoour, yapışmaz öyleyince," diyor. İyi, deniyorum, olduğu kadar artık. Öğlen servisinde aportman görevlisi İsmail bir göz atıyor halime. "Yoh aphla, kapını ha şööle tut, tek eliğlen yooor," fikrini veriyor. Şemsi de hemfikir olunca, tek elim kaba yapışık diğerini ıslata unlaya çalışmaya başlıyorum.

Vallahi çok güzel oldular. Ben içine değişik baharatlar koyup birlikte çektiğim deniz tuzundan da ilave ettim yoğururken. Hani kırmızı biber acısından, kekik dağlısından, karanfil Moluk Takımadaları'ndan deeermişim..., devam, renkli biber topları ve de saireler. Bu işi Yunanistan'dan gelen bir şişe baharatlı tuzdan sonra akıl ettim. Artık sizin de aklınızda olsun.

Tariş deniz tuzuna baharat ekleyip Ikea'nın öğütücüsüne koyuyorsunuz. Bu öğütücülerden sade tuz, baharat karışımlı tuz ve top biber için üç adet ediniyorsunuz tabii. Ömrüm boyunca bulduğum en gelişmiş baharat öğütücü olduğuna yemin ederim. Şükür kavuşturana.

Lucy'nin paltosu


Ne de zor işmiş. Şu bacak ve boyun meselesini bir türlü beceremiyorum. Baktım baktım, internete de baktım, Lucy'nin ölçülerini de aldım. Benim Cancan oğlan bulduğu yerde içine girmeye çalışıyor. Sana değil oğlum, kuzen Lucy'nin olacak o palto. Annoya'n becerebilseydi de şu karlı günlerde giyebilseydi keşke Lucy kız.

Bruschetta


Nasıl istersem öyle yaparım. Nefis bir dilim ekşi mayalı organik ekmek kızarır, üzerine Şirince sızması gezer mesela. Sarmısak ezilip sürülür, baharatlı tuz burada da kullanılır ve de yine Şirince'nin dağlarından kekik serpilir bolca.

Günün bruschettası budur. Başka gün başka olur.

Şirince'den bir yar gelir bizlere...



... toplanırız haliyle. Mine'sim canım, beeens, Candan kızım, Eren'imiz Cendey ve de Ceylan'cığım. Yeriz içeriz, çoook da güleriz.

Kar yağıyor, sen çocuklar gibi sevindin
Kar yağıyor, yanıma yat ısıt beni

Kuşlarımız üçer beşer somun ekmek, kuçularımız etli kemikli makarnalar, pisilerimiz de takviyeli mamalarını yiyorlar her gün. Cancan kürkünü kabartıp kar seyretti. Ben sessiz sakin evimin keyfini çıkarıyorum.

Bir eski, iki eski, üç eski.... kar mısrası akılda... Beş eski, altı eski, çoook eski.... sevda yürekte...

Akıl nerede peki şimdi, yürek artık nerede?

10 Comments:

  • Oya Hanım,
    Aklınızda olsun, ekmek yaparken hamurunuz elinize yapışır bir kıvamda olursa, avucunuza yarım kaşık kadar zeytinyağı koyup, birbirine sürün, tamamdır. Hamur hiç yapışmadan elinize gelir, kabına girer.
    Ellerinize sağlık, evde yapılan ekmek gibisi yoktur.
    :))

    By Blogger EKMEKÇİKIZ, at 28 Ocak 2010 13:52  

  • Yaşasın yaşasııın, püfünü bildikten sonra kim tutar beni? Eksik olma Ekmekçi Kız. Böyle pakette ne yazıyorsa ölçe biçe değil de, kendime göre atıp katıp yapmak istiyorum ekmeklerimi ben de. Eskiden de denerdim ara sıra, başlamalıyım yeniden.

    By Blogger Oya Kayacan, at 28 Ocak 2010 14:12  

  • o baharatlı deniz tuzu hem de öğütücüsüyle tansaş'ta göründü bana. ne ola ki evirdim çevirdim,şimdi burada da gördüm ya bu akşam bi koşu gidip almak gerek demek ki.
    ama bakmalı tabi kullan at tek seferlik olmasın, yoksa ben malzemeyi alıp bi de ikea'dan öğütücü almayı da bilirim :)

    By Blogger nalan, at 28 Ocak 2010 16:22  

  • Nalan'cığım son bir iki market seferimde sanki benim de gözüme çarptı :) Geç de olsa tuz meselemi çok keyifli çözmüş olduğum için artık her gördüğüm tuza yüz vermiyorum! Tek seferlik kullanımdır ama, sanki eminim. Neyse ki tuz işi gelişmeye başladı memlekette, bıktıktı yahu tatsız tuzsuz 'saf ve temiz billur tuz'dan!

    By Blogger Oya Kayacan, at 28 Ocak 2010 17:00  

  • Hocam ah o Sirince'nin daglari
    sizmalari, ballari,hele birde saraplari.Misgibi baglari keyifli guler yuzlu halki.Keyif alarak her yaz gitmek icin cabaladigim nadir yerlerden dir.
    Ekmekleri gorunce icim gitti.arada bende yaparim, dilimler tekrar kizartirim firinimda.Hafiften zeytin yag( malesef italyan var burda)sarimsak ve kekik.Ogluslarim bayiliyor.Ellerinize saglik.
    Hamur icinde 1 olcu siviya ,2 olcu un kafi geliyor ve ellere yapismiyor.
    Afiyetler olsun efendim.
    Sefa

    By Blogger lezzet sefasi, at 29 Ocak 2010 00:41  

  • Bir taktik daha. Bire iki ölçü... Eksik olma Sefa'cığım, bu yaştan sonra ekmek de yapar olacağım. Bazı bazı kendi uyduruklarımı yapardım güzelce ama Sinangil paketi üzerindeki ölçüyü tutturamadım. Zaten tarifli iş yapamam bilirsin. Sızmalı ekmeklere bayılırım, çeşitle çeşitleyebildiğin kadar. Sevgiler buralardan sana ve oğluşlarına.

    By Blogger Oya Kayacan, at 29 Ocak 2010 11:47  

  • sanirim siz hep arkadas cevreniz tarafından takip edilen bir blogcusunuz, ben de sizi takip ediyorum ve bu tarzinizi cok begeniyorum, ben de mutfakta "hmm bunu boyle yapsam guzel olur gibi geliyo.." dusuncesiyle degisik seyler denedigimden oturu, buradaki tariflerin buyuk cogunlugu bana hitab ediyor. iyi gunler
    emine g.

    By Anonymous Adsız, at 29 Ocak 2010 18:38  

  • Valla bilmiyorum Emine, beni kimlerin takibettiğini takibedemiyorum ;) Sevindim beni okumana ve aklına düşeni yapabilmene. Burası da zaten tarif vermiyor, yemeklere keyif katmayı deniyor. Keyifli mutfak saatleri, lezzetli yemekler diliyorum...

    By Blogger Oya Kayacan, at 30 Ocak 2010 15:38  

  • Geçenlerde cama geldi, dişarlarda kar var yemek bulamadım dedi...sessizdi, dillendi beni görünce camda..kıyamadım gel içerii
    Girdi nazikçe , usul usul sokuldu.
    mutfak kapısına gelince burnu uzadı..
    doydu karnı..sızdı usulca..
    şimdilerde hep gelir oldu cama..
    rıskını alıp gider oldu..
    onu beslemesin huzuruyla sevindirik oldu aile..

    By Blogger daimamutfak, at 8 Şubat 2010 17:51  

  • Bir karın daha doyuyor diye nasıl pırpır eder yüreğim bilsen Neriman. Hele de bu yanaşmalar yok mu? Karınları doyunca sevgiye acıkan ve de sevgiye hiç doymayan canlar onlar. Elden gelen düğün bayram, yapmalıyız onlar için.

    By Blogger Oya Kayacan, at 9 Şubat 2010 08:46  

Yorum Gönder

<< Home