Kedili Mutfaklar

Pazartesi, Ocak 30, 2012

Lahana haber olsa...



Almanya içinde herhangi bir köydeyim sanki. Köy içinde herhangi bir evin mutfağında, sanki mutfağın esas kadınını kapı dışarı etmiş mutfağına el koymuş durumdayım. Bu duygulara kapılmamın çok basit iki nedeni var, biri tavuk diğeri lahana.  Bir zamanlar o trenden bu trene ine bine hayli mesafe katettiğim o ülkede*, neredeyse girdiğim her mutfaktan lahana ve tavuk yiyerek çıkıyordum! 

Neyse ki lahana severim.  Baba ocağında sarmalarından başka pişirme tarzı bilmezdik. Ben kapuskasına kendi mutfağıma sahiplenince aşık olmuştum mesela.  O zamana kadar öyle bir Annem Selma'nın dolduruşuna gelmişim ki..., kapuska pişerse bütün ev kokarmış!
 

Lahana almamın bir ölçüsü vardır.  Kafam kadar.  Tezgah başında durup ellerimi iki kulağıma oturturum önce.  Derken yavaaaşça, aralarındaki mesafeyi hiç bozmadan eller öne doğru uzatılır.  Göze kestirilmiş lahanayı kavradı kavradı...  Aldım gitti.** 



Buhar haşlağı ya da tuzla sıkılmış lahana salatalarını sızması limonuyla pek sever, kafama göre çeşitlendiririm.  Son yapılana iri doğranmış iki soğan, iki ince havuç ve bir minik kereviz de eşlik etti.  Limon ve portakal mandalina arasında kalmış turunçgilin kabukları tırtıklandı, suları sıkıldı.  Tuz kırtkırtlandı, sızması eklendi ve fırın kağıdı ile sıkı sıkıya örttüm yine tencere ağzını.  Bir bardak su yeter, suyunu çekince kapatın zaten altını. 

Aklım aklım güzel aklım, servis tabağım dolup tenceremde halen lahana ve eşlikçilerinden kalınca şöyle çalıştı.  Bızzzzztla, püresi olsun.  Az muskat yakışır bence, yine bence çemen gibi bir lezzet de katılırsa müthiş olur.  Oldu da.  Kanat yeme denememle tam da eş zamanlı.


Tavada azıcık sızma, kanatlara tuz biber, nar gibi sizce nasıl oluyorsa öyle kızaracak.  Bızzzztlanmış lahananın üzerine tavada kalan biberli sızma gezdirilecek, tavuk parçaları yerleştirilecek.  Yine aynı tavada bir avuç taze nane kızartılacak, yemeğimizi süsleyecek, hem de lezzet katacak. 

Gelip yiyen maşallah diyecek.


Buharda lahanaya ekşi erik sosu


İnebolu Pazarı'ndan aldığım erik pestiliyle muhteşem bir sos yapmıştım.  Soğan, sarmısak, tarçın, kimyon, arnavut biberi, biraz şeker ve suyla kaynattığım pestili aklımın kestiği yemeklerle kullanıyorum.  Buharla pişen sebzelerime de bambaşka güzel ekşisiyle pek yakıştı.

Lahanadan haberler bu kadar. 

Lahanadan da haber olsa olsa bu kadar olurdu.


*  Almanya meselelerim iş icabı, yoksa günahım kadar da sevmem Alman halkını.  Yıl 1968, Fransa'da başlayan öğrenci hareketi dünyaya yayılıyor. San Remo~Nice'den İstanbul'a uçacağım. Uçuşların alayı iptal. Her nasılsa bir Lufthansa Münih'e kalkıyor, oradan da sözde Atina üzerinden İstanbul'a gönderecekler.  Sen misin inanan, rezil ettiler beni iki gün hava alanında.  Allah sizi inandırsın para bozduramadım tuvalete girmek için.

**  Bu uygulamadayken konsantrasyonumu bozamadığım için, etraftan ne gözle baktıklarını hiç görmedim. Merak etmişsinizdir diye söylüyorum ;)

19 Comments:

  • ah oya hanım, senin şu ayvalı tatlıyı görünce evde mahsun mahsun bekleyen tek bir ayvayı tuttum doğradım,üzerine 2 kaşık şeker, yarım limon suyu bir onun kadar da su ilave edip küçük teflon tavada ağzını kapattım küçük ocağa koydum. Koydum ama sonra benim oğlanla odasında araba tamirciliği oynamaya daldım. Bi de şöyle yaparken araban bozuldu tamirciyi çağır(Kendisi oluyor tamirci de), yok bunu yaparken araban bozuldu tamirciyi çağır derken bir gittim ki tavanın zemini simsiyah :( Haftalardır inatla bekleyen ayvanın sonu çöp oldu velhasıl.kısmet işte.

    By Blogger Naile, at 30 Ocak 2012 14:31  

  • Bizde denir ki, "Mutfakta yemekle birlikte pişeceksin!" Yemekler pişer, her iş biter, etraf temizlenir ve öyle çıkılır mutfaktan. Dua et valla yangın çıkarmadığına Naile :)

    By Blogger Oya Kayacan, at 30 Ocak 2012 14:37  

  • Oya Hanım,

    Kullanıyor musun bilmiyorum ama size Kemah tuzu göndermek istiyorum.

    Adresinizi iletebilir misiniz?

    Benim bloguma yorum olarak yazarsanız, o yorumu yayınlamadan adresiniz elime geçer. Kimse de görmez.

    By Blogger Jardzy, at 30 Ocak 2012 14:44  

  • Haydaaaa, bugün Erzincan/Kemah tuzu günü olarak geçsin kayıtlara Jardzy ;) Vedat Milor Erzincan'dan yayın yapmış, gündeme böyle mi düştü? Bir tanıdık Aix en Provence'dan 'camarque' tuzu diye almış, o da bugün e-posta ile bildirmiş... Bir de sen ;) Haydi hayırlısı. Gelelim sorunun yanıtına, kullanmadım hiç; günün merakı olarak not alıyorum bir kenarıma! Erzincanlıların tuz konusunda Himalaya'ya karşı söz sahibi olmaya çalıştıklarını biliyordum ama ne yapsalar Fahriye Abla'nın şanını aşamazlar ;))

    By Blogger Oya Kayacan, at 30 Ocak 2012 15:11  

  • Hep gündemdeydi ve benim mutfağımdaydı!!

    Dün ben de seyrettim Vedat Milor'u. Ayla Hanım da lokantasına gittiğim bir bayandır. Anne yemeği yapar! Eli lezzetlidir. Yiyemediğimizi yanımıza koyar, ilçeye eve getiririz.

    Ama Vedat Bey ve diğer şeylerle alakası yok bugünün. İçimden geldi. Şu an tuzu satan adamların dükkanı kapalı olduğu için ilk etapta biraz, baharda da beğenirseniz, ki eminim, daha çok yollamayı istiyorum. Adresinizi bekliyorum.

    By Blogger Jardzy, at 30 Ocak 2012 15:24  

  • Lahana, mutfagimda olmazsa olmazlardandir kedisi,
    hem egeli hemde tam bir lahana tutkunu hanimin geliniyim.
    Herhalini her seklini yapmaya cabalarim, yaparimda.
    Pilavini, boregini sarmasini dolmasini amaa hic bu sizin yaptiginiz gibi pure yapmak gelmemisti aklima, en kisa zamanda bende bir bizzzzz liycam lahanami....Cokk sevgiler Oya hanim akliniza fikrinize saglikk
    Sefa

    By Blogger lezzet sefasi, at 30 Ocak 2012 15:25  

  • Curiosity killed the cat; adresimi gönderdim sevgili Jardzy.
    ----------
    Lahanayla bu kadar haşır neşir birine tereciye tere satmak gibi olmuş sanki Sefa'cığım. Neyse ki püresi bir yenilik senin için. Sevgiler.

    By Blogger Oya Kayacan, at 30 Ocak 2012 15:39  

  • Almanya'nin gunahini aliyorsun bence Oya, vallahi guzel memleket. Herseyi guzel, yillardir gide geze doyamadim.

    Almanlarin acik secikligini bizimkilerin acik secik gorunup uyguladiklari cifte standarda bin kere tercih ederim, biralari ve sosislerinin yani sira yemeklerini bayagi severim hem.
    Hem uc milyon Turk de yaniliyor olamaz, degil mi yani?:)

    By Blogger Deniz, at 30 Ocak 2012 18:07  

  • Günahı boynuma olsun Deniz'ciğim :)) Kötü bir tecrübeden kaynaklanan ve sadece beni ilgilendiren bir konu. Tartışmaya açık değil.

    By Blogger Oya Kayacan, at 30 Ocak 2012 18:45  

  • Biz de ekşi erik pestilini sık kullanırız. Hatta bolca soğanı kavurur, az salça(siz istemezseniz katmazsınız) Az su verip, pul biber, toz kırmızı biber ve pestil, tuz, karabiberle makarna sosu yaparız. Hamurunu da illa elde açar, keseriz. Nefiss bir şey olur. Sosunuz bunu hatırlattı bana. Siz de makarnaya yoldaş etmişsinizdir belki.

    By Blogger Narince, at 31 Ocak 2012 21:46  

  • Hemen hemen aynı... Narince'nin mutfağında da yapılıyorsa, iyi bir şey yapmışım demektir :) Yok makarna ile denemedim. Aklımca daha çok ekşi çağıran yerlerde kullanıyorum. Laf aramızda İnebolu Pazarı'ndan aldığım bu pestil, yani Kastamonu eriği, ekşiliği ile pek ünlüymüş.

    By Blogger Oya Kayacan, at 1 Şubat 2012 09:16  

  • Evet eğşili pilav yapıyorlar Kastamonulular, ekşi eriği çok kullanıyorlar, pestilini. Bizde çok kullanırız, pırasaya, baymyaya, çorbalara. Çok canım çekti, bugün öğlene makarna yapacağım, elde açacak halim yok, kırgınlık var biraz.

    By Blogger Narince, at 1 Şubat 2012 13:58  

  • Geçmiş olsun sana, hastalık çeşitleri kol geziyor.
    Yine alayım ben bu pestilden bari, limon niyetine kullanırım..., daaa renk konusunda hassasım ya, yemekleri zenci yapmaz mı;) Hele de yeşil sebzelerin; pırasa, bamya falanın renk özellikleri benim için çok önemli. Eğşili soslarda mesele yok!

    By Blogger Oya Kayacan, at 1 Şubat 2012 14:39  

  • Ben salçalı yaptığım için gücü yetmiyor zencileştirmeye:)

    Biberiye, tavukta? O gün katmamıştım, kurusu vardı evde. Tazesini kızın ödevi için kullandık. Yağmur ormanı yaptık,öğretmeni yollamadı geri, çocuklar gözlem yapsın diye, hasretle yolunu gözlüyorum biberiyemin:))

    By Blogger Narince, at 1 Şubat 2012 15:04  

  • Teşekkür etmeyi unutmuşum, terli terli terasa kilere çıkmıştım sonuç bu oldu:( Şalgam suyu yetişti imdadıma, makarnam da pişiyor ocakta. Bir yesem canlanırım umarım.

    By Blogger Narince, at 1 Şubat 2012 15:05  

  • Hadi bakalım, afiyetle ye makarnanı, afiyette ol :))

    By Blogger Oya Kayacan, at 1 Şubat 2012 15:25  

  • Lahana tavuk yiyorlarsa iyiymiş yine sayın yazar; benim en son gördüğüm tenceredeki büyük doğranmış patates haşlamasına blendır sokup hafif püre yaptıktan sonra çorba olarak servis ediyordu. Mutsuzluğun resmi gibi!

    By Anonymous Adsız, at 1 Şubat 2012 19:59  

  • Gördüğüm ve yediğim kadarıyla benim lezzet anlayışım da pek Almancı değil Gasilhane :(

    By Blogger Oya Kayacan, at 2 Şubat 2012 10:28  

  • dip notlardan Alman halki hakkinda yazdiklariniza hic sasirmadim desem :)

    blogunuzu yeni kesfettim ne guzel tarifler vermissiniz, izlemedeyim bundan boyle :)

    By Blogger A-H, at 6 Şubat 2012 09:43  

Yorum Gönder

<< Home