Kedili Mutfaklar

Pazar, Ocak 20, 2013

Mutfakta sihirbaz mı var?


Aman da ne önemli bir iş becerdim demem doğru olmaz.  Çünkü çok basit.  Bütün iş mutfağa benimle birlikte sihirbazımın girmesinde.  O biliyor, O yapıyor..; O, beni deli ediyor.  Yapmak istediğim sadece, tuzlu suda brokoli haşlamaktı...  Limon sızma ikilisiyle bir güzel tatlandıracak ve kocaman bir çanakta yiyecektim.

Önce çiçek çiçek ayırdığım brokoliyi soktum tencereye.  Koçanlarını atmaya kim kıyar?  Arkadan onları da inceden doğrayıp, ki çabuk yumuşasınlar, doğru tencereye gönderdim.  Soğuk tuzlu su içinde oturdular ateşe, kaynamaya.  Ben az kaynatırım sebzelerimi, sizinkileri kendinize göre ayarlayın ama; ay bunu söylemekten de dilimde tüy bitti, makbulü az pişmiş olanıdır.
   

Delikli kepçeyle aldım tencereden kıtırca brokoli çiçeklerini.  Sıcağı sıcağına sızması ve limonuyla karıştırdım.  Kaldı mı geride koçanlı kaynar suyu?  Hadi ona da içimdeki sihirbaz kıyamadı, başladık bızzztlamaya, çorbası olsun diye.  

Lezzet biraz yavan mı?  Ne beis, acılı yaş tarhana ne güne duruyor?  Çalın içine birkaç kaşık da tarhana, bızzzztlamaya devam.  Şimdi hem kıvamı oturuyor hem de tadı..., demeye kalmadan pilavlık iri bulgur çıktı ortaya, başladı tencereye karışmaya.

"Oldu," dedim sihirbazıma.  "Pek güzel oldu da olan yine bana oldu.  Sözde hafif geçilecekti bu akşam, bir nevi bulgurotto çıktı ortaya!"

Son dokunuşlarda sarmısaklı yoğurt vardı, ateşten almadan hemen önce o da girdi bulgurlu karışıma.  Parmesan karıştı çorba kasesinde içine.

Zeytin ve brokoli yaprağıyla süslendi.  

 

Sade suya brokoli demiştim.

Yok, sanki ben öyle dememişim.