Lahana haber olsa...
Almanya içinde herhangi bir köydeyim sanki. Köy içinde herhangi bir evin mutfağında, sanki mutfağın esas kadınını kapı dışarı etmiş mutfağına el koymuş durumdayım. Bu duygulara kapılmamın çok basit iki nedeni var, biri tavuk diğeri lahana. Bir zamanlar o trenden bu trene ine bine hayli mesafe katettiğim o ülkede*, neredeyse girdiğim her mutfaktan lahana ve tavuk yiyerek çıkıyordum!
Lahana almamın bir ölçüsü vardır. Kafam kadar. Tezgah başında durup ellerimi iki kulağıma oturturum önce. Derken yavaaaşça, aralarındaki mesafeyi hiç bozmadan eller öne doğru uzatılır. Göze kestirilmiş lahanayı kavradı kavradı... Aldım gitti.**
Buhar haşlağı ya da tuzla sıkılmış lahana salatalarını sızması limonuyla pek sever, kafama göre çeşitlendiririm. Son yapılana iri doğranmış iki soğan, iki ince havuç ve bir minik kereviz de eşlik etti. Limon ve portakal mandalina arasında kalmış turunçgilin kabukları tırtıklandı, suları sıkıldı. Tuz kırtkırtlandı, sızması eklendi ve fırın kağıdı ile sıkı sıkıya örttüm yine tencere ağzını. Bir bardak su yeter, suyunu çekince kapatın zaten altını.
Aklım aklım güzel aklım, servis tabağım dolup tenceremde halen lahana ve eşlikçilerinden kalınca şöyle çalıştı. Bızzzzztla, püresi olsun. Az muskat yakışır bence, yine bence çemen gibi bir lezzet de katılırsa müthiş olur. Oldu da. Kanat yeme denememle tam da eş zamanlı.
Tavada azıcık sızma, kanatlara tuz biber, nar gibi sizce nasıl oluyorsa öyle kızaracak. Bızzzztlanmış lahananın üzerine tavada kalan biberli sızma gezdirilecek, tavuk parçaları yerleştirilecek. Yine aynı tavada bir avuç taze nane kızartılacak, yemeğimizi süsleyecek, hem de lezzet katacak.
Gelip yiyen maşallah diyecek.
Buharda lahanaya ekşi erik sosu
İnebolu Pazarı'ndan aldığım erik pestiliyle muhteşem bir sos yapmıştım. Soğan, sarmısak, tarçın, kimyon, arnavut biberi, biraz şeker ve suyla kaynattığım pestili aklımın kestiği yemeklerle kullanıyorum. Buharla pişen sebzelerime de bambaşka güzel ekşisiyle pek yakıştı.
Lahanadan haberler bu kadar.
Lahanadan da haber olsa olsa bu kadar olurdu.
* Almanya meselelerim iş icabı, yoksa günahım kadar da sevmem Alman halkını. Yıl 1968, Fransa'da başlayan öğrenci hareketi dünyaya yayılıyor. San Remo~Nice'den İstanbul'a uçacağım. Uçuşların alayı iptal. Her nasılsa bir Lufthansa Münih'e kalkıyor, oradan da sözde Atina üzerinden İstanbul'a gönderecekler. Sen misin inanan, rezil ettiler beni iki gün hava alanında. Allah sizi inandırsın para bozduramadım tuvalete girmek için.
** Bu uygulamadayken konsantrasyonumu bozamadığım için, etraftan ne gözle baktıklarını hiç görmedim. Merak etmişsinizdir diye söylüyorum ;)