Pansuman / ...yüreğime indiriyorlar
Gazetelerin sürmanşetleri çok değişti. Yaşadığım yıllar icabı, kaliteli sosyal ve politik sürmanşetlere alışıktı gözlerim. Sürmanşet adı üstünde, manşetler üstü demek, manşetten de öte haber niteliği taşıyor demek.
Oralardan kalktık geldik osuruktan teyyare üçüncü sayfa haberlerinin taşındığı sürmanşet çizgisine.
Birlikte yatağa girip de cep telefonlarına o mutlu anları kaydeden çiftler orada. Orman / arazi mafyası olduğu kanıtlı muhterem ailenin veliahtı playboyun eşine açtığı moda evinin YTL hesabıyla milyarlık defilesi orada... daaa katledilen ormanlar sumanşet, yani manşet altında.
Dizilerde yaşanan açmazları, hayatta önlem alınması gereken problemlermiş gibi sergilemek orada; mesela
Binbir Gece’nin Şehrazat’ı, olur da hayatta gelseydi aynı durum başına, yatar mıydı yüzelli bin dolara?
Yıllar önce katlandığı onlarca tacizi Şehrazat’tan sonra ahlaksız teklif almıştım diye utançlarından gerinerek (!) anlatanlar orada. Sahi ne demek yahu taciz? Hangi şartlarda oluşur? Alan da veren de memnun olduğunda ne olur? Biri veya hiç biri memnun olmasa ne olur? Taciz olayıyla baş edemeyen, ağız payı veremeyen, boyun eğen yetişkin, her kimse kadın veya erkek, size insanlığın hangi aşamasında gibi görünür? İstemem yan cebimeler neden durur durur da tacizleşerek gündeme gelir? (Dikkat, soru tacizdir, tecavüz değildir.)
Ya
eşine aldığı pahalı hediyelerle tanınan* adamın biri Kanyon’a gitmiş ve yine o eşine 24 bin YTL’lik
Balenciaga çantayı
Harvey Nichols’dan almak gafletinde bulunarak sürmanşet olmuşsa? “Hah ne iyi, sevgilisine değil de karısına alarak sürmanşet olmuş, ne mutlu kadına diyeceğim,” ama değilmiş. Neden, çünkü Maliye Bakanı Unakıtan, bu mutlu olması gereken kadının kocasının tüm hesaplarının incelenmesi direktifini veriyor, hem de sürmanşetten. E ne açtı bu mağaza kendini orada o zaman? Ne yaptı o potansiyel müşterinin yollarına halı döşeyip mumlar yaktığı tanıtım organizasyonunu? Satmayacaksa yani? Ya da, oradan her çanta manta alanın Paris, Londra, Roma, New York, Tokyo alışverişleri de kontrol altında mı?
Ben bu ülkede yazar olmanın zorluklarını iyi bilirim. Öylesine laf lafı açar ki, durdur tuşları durdurabilirsen.
Utandırıyor beni gazeteler.
Sürmanşetten yüreğime indiriyorlar.
*karısına Bentley de alan adamın sürmanşetten tanımlanması